ELA 1.Kitap 30.Kısım
ELA 1.Kitap 30.Kısım
Evet bundan sonrası yorar.
Burada bir sabitleyelim.
Çok şey anlattık.
Çünkü her ne kadar kısa bir sürede üç beş şeyden bahsetmiş gibi olsak da...
Bu olay bir şablonsa milyonlarca durum var.
Olayları tekrar gözden geçirilip her birisinin arkasındaki bir sonraki gerçekliği algılama durumu var.
Yani uzun bir süre pek çok şeyi sorgulayacak ve bu şablonlar üzerine koyarak aslında nasıldır diye merak
edeceksin.
O nedenle bunu zaten kendin çözeceksin.
Takıldığın yerlerde de evelallah biz buradayız.
Hadi bunları şimdilik boş verelim.
Bade bize güzel bir çay ikram etsin.
Çayımızı içelim, biraz günlük hayattan bahsedelim.
Bugün ne yaptık, yarın ne yapacağız onları konuştuk ama daha sonrasında ne yapacağız?
Bir üniversite hayatına geçiyoruz.
Hangi üniversiteyi istiyorsun.
Yani tamamen günlük monoton konulara dönelim.
Pardon bunu deşelemeden geçemeyeceğim.
Monotonluk iyidir.
Neden derseniz sizi yoğurur.
Hamur yaparken un ve suyu karıştırıp bir kez yoğurup bırakamazsınız.
Ne kadar yoğurmanız gerkiyorsa o kadar dakika yoğurmanız gerekir.
Günlük hayatın monotonluğu da aklını başına topla dediklerindeki gibi aklınızı yerli yerine oturtur.
Böylece o yerine oturmuş akılla yeniş ufuklara doğru yelken açabilirsiniz.
günlük monoton konulara dönelim dedik.
biraz birbirimizle bu konularda konuşarak fikir alışverişinde bulunalım.
Bazı konularda da fikir birliğine varalım.
Burcu bak sana şunu söylemek istiyorum.
Ben gerçekten seninle aynı üniversiteye gidip, aynı bölümde okumayı çok isterim.
O nedenle bu konuları biraz konuşalım ki üniversite ve bölüm seçiminde daha bir derinlemesine bu konuları
yaşayalım.
Ha diyeceksin ki bu kadar şeyi biliyorsun üniversiteye gitmelerine gerek var.
O ayrı, bu ayrı...
Şimdi normal yaşantımızı sürdürüyoruz.
Ben ömrüm boyunca hiçbir şey yemesem de açlık hissetmem belki ama günlük yaşayışta bir rutin var ve biz onun
içerisinde yaşıyoruz.
Büyüklerimiz de aynı şekilde tarihte, tarih boyunca bu rutini yaşamışlar.
Bizlerde yaşayacağız.
Yemeğimizi yiyeceğiz, yatağımıza yatacağız, uykumuza bakacağız.
E tabi herkesin uyuması farklı.
Herkesin uykuda gittiği yerler farklı, gördüğü rüyalar farklı ve şimdi oralara da girmiyorum.
Onlar da başka zaman konuşulacak konular.
Ama ben sana diyorum ki rutinimizi yaşayacağız.
Üniversitemize gideceğiz, derslerimize gireceğiz, ödevlerimizi yapacağız, mezun olacağız, daha sonrasında da
hayatımıza bakacağız.
Ama bu arada bize düşen görevleri yerine getirirken, niye varız, Ela bunca şeyi niye biliyor?...
Allah böyle bir şeye niye izin vermiş?
Onun elinden hangi işi işlemek istiyor veya neye engel olmak istiyor?
Bunlarda gelecekteki konular.
Bunlarla da takılıp durmaya gerek yok.
Biz bizi yaşayalım ve de bizi yaşatan bizi yaşatsın.
Bu fırtınaya bir son veriyoruz ve çayımızı yudumlarken tatlı konulardan bahsediyoruz.
Okey misin Burcu. dedi
Burcu,
"Aman aman okeyim.
Zaten dediğin gibi kafam şu anda öyle bir doldu ki patlayacakmışım gibi hissediyorum.
Onun için bunu zaman içerisinde hazmetmeye terk edip şu ana dönüyorum.
Ve de hiç bunlar konuşulmamış gibi olayı resetliyorum." dedi.
