Hırçın Kız 1.Kitap 15.Kısım

...

Hırçın Kız 1.Kitap 15.Kısım

Çınar dede;
-“burası benim ortamım, sevmeyin ve eleştirmeyin sakın” dedi.

Bu yapı içerisinde kırk değişik yapı mevcut.

Anlayacağınız her birinize ait içindekilerle birlikte bir yapı var.

Yapılar tamamen sahibinin hayal ettiği ve makul arzuları çerçevesinde oluşmuştur.

Yani herkes özel alanlarında kendi mutluluğunu yaşayabilecektir.

Bunun dışında operasyon merkezimiz var.

Orası tamamen konforlu ama ileri düzeyde teknik bir yer.

Uygulamalarımız oradan gerçekleştirilecek.

Küçük bir de meclisimiz var ki, tartışma ve kritik kararları orada konuşacağız.

Bu saydıklarımın dışında epeyce bir detay var ki, onları zamanla yeri geldikçe göreceksiniz.

Birazdan yemeğe geçeceğiz...

Yemek sonrası yarım saat çay faslımız var.

Çay dediğime bakmayın alkol dışında ne arzularsanız onu içebilirsiniz.

Çünkü her çay faslı sonrası, toplantı, tartışma ve görevlendirme işlerimizi yapıp, sonrasında özel zaman dilimlerimize geçeceğiz.

Derde’lerin dış çevre seçimlerini gördüm ve buradaki yakınlaşmalarınız “Üsküdar’a gider iken eski İstanbul” tarzı, romantizmin ötesine geçemez.

Zaten size de aşırısı yakışmaz.

İlerde birliktelikleriniz oluşacak ve yuva kuracaksınız.

O zaman mahremiyetinizi o özel alanınızda, romantizmin ötesine taşıyabilirsiniz.

Dikkat ederseniz yakınlaşmalarınız için bunu söyledim.

Yoksa kişisel zamanlarınızda, kişisel alanlarınızda aşırılık diye bir sınırlamanız yok.

Tek başınıza iken yaptıklarınız ve yaşantınız sizi bağlar.

-“Haydi, yemeğe geçelim” dedi Çınar Dede.

Hakikaten de herkes kahvaltı ile duruyordu ve kurt gibi acıkmıştı.

Yemekte ne var acaba diye düşünüyordu herkes.

Tüm bu düşüncelerle yemek salonuna geçtiklerinde, bir kez daha şaşkınlık içinde kaldılar.

Ortada tabaklar uçuşuyordu.

Herkesin o an arzuladığı ve sevdiği ne yemek varsa, perisi tarafından önüne koyuluyordu.

Gölge peri Nazar Hanım’a seslenerek;
-“Nazar Hanım burada yiyeceğiniz yemekler kilo yapmaz ve aynı zamanda rahatsızlık da vermez...

Sadece galeta ve çay almışsınız ve bunu rejim için yapıyorsanız, yapmayın derim.

İyi yiyip enerjinizi depolamanızı öneririm.

Çünkü az sonraki toplantılar zinciri ve de yarın hepiniz için de sandığınızdan zor bir gün olacak.” Dedi

Bunun üzerine herkeste mutlu bir tebessüm oluştu ve ardından periler yemekleri son duruma göre değiştirmeye başladılar.

Nazar hanım epeydir istediği ancak yiyemediği “Kayseri mantısına” yumulmuştu.

Yemekler yendi, yemek sonrası içecekler içilerek kaynaşmalar ilerledi.

Ardından Çınar Dede’nin -“herkes toplantı salonuna” diyen sesi duyuldu.

Toplantı salonuna geçildiğinde Çınar Dede kürsüdeydi.

Şimdi sizlere bazı bilmediğiniz şeylerden bahsederek, görevlerinizi anlamanızı sağlayacağım.

Örnek olması açısından birinci dörtlünün yani Semih, Aykız, Halil ve Hande’nin görevi üzerinden konuşacağım.

“Kelebek etkisini” duymuşsunuzdur hepiniz.

Hani Amazonda bir kelebek kanat çırpar ve Tibet’te yağmur yağar derler ya.

Aynen öyle bir etki ve sonuç ilişkisi mevcuttur.

Ancak her etki yeryüzünde bir insana bağlıdır ve kelebek o insanın ruh hali gereği kanat çırpar.

Şimdi dört tür etki eden insan tipi mevcut ve sırasıyla;
Birinci guruptakiler kendilerindeki bu özelliği hissederek yaşar ama çevresi onları bilmez.

İkinci gruptakiler kendini bilmez ama çevresi onda bir olağanüstülüğü hissederek saygı duyar.

Üçüncü guruptakilerin hem kendileri hisseder hem de çevresi onu hisseder.

Dördüncü gruptakilerin ise ne kendi kendini bilir ne de çevresi.

İşte Semihin grubu yarın bu dördüncü gruptan biri ile karşılaşıp göreve başlayacak.

Derde’lerin grubuna görevde üçüncü tür biri var.

Ercüment’lere ikinci grup ile ilgili ve Yâde’lere de birinci grup birisi görev olarak verilecek.

Semih ‘çiğim, İstanbul Balat’ta yaşayan Ayfer isminde bir Hanım var.

Bu hanımın eşi şehit bir polis.
Bir kızları var ve kızcağız sekiz yaşında ve sol bacağında kas zedelenmesi olduğundan topallıyor.

Şimdi Ayfer Hanım bunu önceleri geçici sandığından pek dert etmiyordu.

Çare arayışları tükenmeye başladığından beri, çok üzülmeye başladı.
Şimdi altını çizerek söylüyorum.

Sizin göreviniz bu kas zedelemesini düzeltmek falan değil.

Siz düzelsin istediğiniz an, bunu sizin için periniz o anda yapabilecek güce sahip.

Ancak senaryoda ne niçindir bilmediğinizden, senaryo dışına ne yapmıyoruz?
Asla çıkmıyor ve karışmıyoruz.

Diyeceksiniz ki “bir şeye karışmayacaksak, biz ne demeye oraya gidiyoruz?”

Evet, bu soruyu aşalım önce.
Siz oraya, o durumda iken Ayten Hanım’ı rahatlatmaya ve daha olumlu düşünceler içerisine girmesine, yardımcı olmaya gidiyorsunuz.

Şunu da ekleyeyim ve mutlu olun.

Eğer görevi başarabilirseniz, bu tedaviyi yapabilecek bir hekim çıkacak ortaya ve “Akupunktur” ile, o an düzeltecek bu zedelenmeyi.

Başarısız olmak diye bir şansınız yok.

Çünkü Ayten Hanımın bu sıkıntıdan dolayı sürekli değişken durumu ki;
yalnızken üzülmesi ve kızı yanındayken mutlu rolü yapması sebebiyle, mevsimler sürekli yer değiştirmeye başladı.

O hep mutlu olsun, gülsün demiyoruz elbette.

Ancak üzülüyorsa kızının yanında da aynı şekilde üzülebilsin ve kızının yanında nasıl mutluluk taklidi yapıyorsa, bu taklidi gerçek mutluluğa dönüşsün.

Onun evinin bitişiğinde sizin için bir ev ayarladık.

Semih sen ve grubun Anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş dört kardeşsiniz.

Halil, aynen küçük kız Buse gibi topallayacak.
Bunu perisi halleder...

Hande de aşırı evhamlı ve panik atak yaşayan birisi ki;
Hande’nin zaman zaman doğal hali bu.
(Gülüşmeler oldu ki; bu herkesin dikkatle dinlediğine dair iyi bir işaretti.)

Semih ve Aykız’a gelince;
Aykız evin annesi rolünde ve kendi hayatını kardeşlerine adamış.

Semih ise tüm geçimi mimarların çizimlerini temize geçirerek kazandığı parayla sağlıyor ve çok yoruluyor.

Bu senaryoyu ben örnek olsun diye kurguladım ama ne bu senaryoda ne de bundan sonraki senaryolarda elinize hazır şablonlar vermeyeceğim.

Sizler duruma göre senaryolarınızı kendiniz kurgulayacak yardımcı ve uygulamacılarınızdan destek alarak ve de perileriniz ile bu meseleleri çözeceksiniz.

Biz size sadece Hande Hanım’ın ve kızı Buse’nin şu anki durumdaki gibi özel durumlarını vereceğiz.

Senaryo kurgulayıp oynamak ve sorunu çözmek sizin göreviniz.

Duruma göre acilen çözülmesi gereken sorunlar olduğu gibi, günlerce sürebilecek sorunlar da karşınıza çıkacaktır.
Sabırla hepsinin üstesinden geleceğinize eminim.

Bir konuda tıkanıp yapmamanız gereken bir kural ihlâlini yapmak zorunda kalacağınız pozisyonlarda, durumu detaylıca toplantıda ortaya koyarak, önem derecesine göre kırmızı, sarı ya da mavi oylama istenebilecektir.
Durumun rengi ve oylama statüsü, size perileriniz tarafından bildirilecektir zaten.

Aman gözünüzü seveyim, iki kilo yün alacağım diye koyunları telef etmeyin.

Yani kurallar sizin bilmediğiniz binlerce zincirleme kelebek etkileri gereğidir.

Siz bir oylama yapıp, bir şeyi kuralları yıkarak değiştirirseniz de, bu yine kelebek etkileri ile düzenin yeni duruma uyum sağlamasını oluşturacaktır elbette.

Teknik olarak bahsedecek olursak da;
kırk bilinmeyenli bir denklemin çözümü varsa elimizde ve bu kırk bilinmeyenin her biri bir zorlukla bulunmuşsa;
biz şimdi bu denklemler zincirinde bir şeyi değiştirdiğimizde, bu diğer pek çok şeyi etkileyecektir.

Hırçın Kız 1.Kitap 16.Kısım için tıkla..

...